Kurumsal Tahvillerin Vergilendirilmesi
Kurumsal tahviller, kazanılan faizler, sermaye kazançları ve ihracındaki iskonto üzerinden vergilendirilir. Genellikle yılda iki kez ödenen faiz gelirleri hem federal hem de eyalet düzeyinde vergilendirilir. Sermaye kazancı vergileri ise yalnızca tahvil satıldığında uygulanır. Diğer tahvil türleriyle karşılaştırıldığında kurumsal tahviller daha yüksek vergi yüküne tabidir ancak daha yüksek getiri sağlar.
Temel Bilgiler
Kurumsal tahvil vergilendirmesi üç bileşenden oluşur. Birincisi, tahvilden elde edilen faiz gelirleri vergilendirilir. İkincisi, erken satışlarda ortaya çıkan sermaye kazançları veya zararları kapsar. Son olarak, ilk ihraç iskontosu vergilendirmeye tabidir. Bu bileşenlerden kaynaklanan toplam vergi yükümlülükleri birleşerek kurumsal tahvilin toplam vergi sorumluluğunu oluşturur.
Kurumsal Tahvil Faizlerinin Vergilendirilmesi
Kurumsal tahvillerden elde edilen faiz geliri federal ve eyalet gelir vergilerine tabidir. Bu standart vergi yükümlülükleri geleneksel kurumsal tahviller için geçerlidir. Faiz ödemeleri miktar ve takvim açısından genellikle öngörülebilir olduğundan, tahvil sahipleri faiz gelirleri üzerindeki vergi yükümlülüklerini doğru şekilde hesaplayabilir.
Kurumsal Tahvillerde Sermaye Kazancı Vergisi
Kurumsal tahvillerde sermaye kazancı vergisi faiz vergilendirmesinden farklıdır. Bir yatırımcı yalnızca tahvili vadesinden önce satarak sermaye kazancı gerçekleştirebilir. Yatırımcı, vadesinden önce kar amacıyla bir tahvil satarsa, satış fiyatı ile ilk alım fiyatı arasındaki fark sermaye kazancı olarak kabul edilir ve yatırımcının standart gelir vergisi oranında vergilendirilir. Yatırımcı tahvili bir yıldan uzun süre tutup vadesine ulaşmadan satarsa, uzun vadeli sermaye kazancı vergi oranı uygulanır.
İhraç İskontosu
Bazen bir tahvil nominal değerinden çok daha düşük bir fiyata satılabilir. Par değeri ile ilk teklif fiyatı arasındaki fark, örneğin sıfır kuponlu tahvil alımında görülen, ilk ihraç iskontosu olarak adlandırılır ve vergilendirilir. İlk ihraç iskontosu olan bir tahvil satın almayı düşünen bir yatırımcının, bu vergi biçimi karmaşık olduğundan bir vergi uzmanıyla görüşmesi gerekir.
Kurumsal Tahviller ile Diğer Tahvillerin Vergilendirilmesi
Kurumsal tahviller, basit ve erişilebilir olmalarına rağmen tahviller arasında en az vergi verimli seçenektir. Neredeyse tüm yönleri vergilendirmeye tabidir. Bununla birlikte, yüksek temerrüt riski nedeniyle bu tahviller en yüksek getiriyi sunar.
Farklı Tahvillerin Vergi Sonuçları
ABD Hazine borçlanma senetleri (notes ve bills dahil) yalnızca federal vergilere tabidir ve eyalet ile yerel gelir vergilerinden muafiyete sahiptir. Belediye tahvilleri en elverişli vergi avantajını sunar; federal gelir vergisinden muaftır ve satın alındığı kişinin ikamet ettiği eyalette alındığında eyalet ve yerel vergilerden de muaf olur.
Sıfır Kuponlu Tahviller ve Vergilendirme
Tersine, sıfır kuponlu tahvillerin kendine özgü vergi hususları vardır. Bu tahviller, dönemsel faiz veya kupon ödemesi yapmadıkları için faizli muadillerine kıyasla önemli ölçüde iskonto ile satılır. Vade geldiğinde yatırımcı tam nominal değeri alır. Ancak ABD vergi otoritesi (IRS) bu tahvilin varsayılan yıllık faizini hesaplayıp yıllık vergi uyguladığından, yatırımcıya ödeme vade dışında yapılmasa bile vergi yükü oluşur.
Sonuç
Kurumsal tahviller faiz geliri, sermaye kazançları ve ilk ihraç iskontosu üzerinden vergilendirilir. Faiz gelirleri federal ve eyalet gelir vergilerine tabidir; ödemelerin öngörülebilirliği vergi hesaplamasında yardımcı olur. Sermaye kazancı vergisi, bir tahvil vadesinden önce satıldığında uygulanır ve vergi oranı elde tutma süresine bağlıdır. İlk ihraç iskontosu karmaşık bir vergilendirme durumu oluşturur; potansiyel yatırımcıların vergi uzmanlarından danışmanlık alması gerekir. Diğer tahvil türlerine göre daha yüksek vergi yüküne rağmen, kurumsal tahviller doğalarındaki risk nedeniyle daha yüksek getiri sunar.
